Halka verdiğimiz yaşam biçimi ile tercih edildik

Görevdeki üçüncü dönemini yaşayan Güzelbahçe Belediye Başkanı Özdem Mustafa İnce yeni ulaşım projeleri, sosyal yaşam alanlarında getireceği yenilikler ve Güzelbahçe’nin gelişen vizyonuna dair İzmir Gündem’e açıklamalarda bulundu....

03 Eylül 2019, 11:45
Halka verdiğimiz yaşam biçimi ile tercih edildik

Görevdeki üçüncü dönemini yaşayan Güzelbahçe Belediye Başkanı Özdem Mustafa İnce yeni ulaşım projeleri, sosyal yaşam alanlarında getireceği yenilikler ve Güzelbahçe’nin gelişen vizyonuna dair İzmir Gündem’e açıklamalarda bulundu.

Bölgede yeşil alanı arttırmaya çok önem verdiklerini de belirten İnce, 2019 yılının sonunda planlanmış aktif yeşil alanın 400 bin metrekareyi geçeceğini söyledi.

Üç dönemdir Güzelbahçe Belediye Başkanlığı yapıyorsunuz. Yeni dönemdeki hedefleriniz nelerdir?

Büyük bir sorumluluk aldığımızın farkındayım. Üçüncü dönemde bu görevi yapıyor olmak bana büyük bir sorumluluk veriyor. Ama önceki iki dönemin de bizde oluşturduğu tecrübe bizim için avantaj ve oluşturacağımız stratejik plan tamamen öngördüğümüz seçim bildirgelerini içeriyor. Güzelbahçe MEV Koleji’nden başlayarak eğitim vizyonu öne çıkmış bir yer durumunda.  Çok sayıda nitelikli devlet okulumuz ve kolejimiz var bölgede. Güzelbahçe’de eğitim vizyonu daha da ön plana çıkmakta. Burada ilk beş öngörümüzden biri de ulaşım üzerine. Bunun içinde Güzelbahçe’nin 10 yıllık geçmiş planlarında var olan 75. Yıl Bulvarı, otobanla Mithatpaşa Caddesi arasındaki yolun açılması gibi ulaşım projeleri var. Yolun finansmanı ve sorumluluğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde. Bu zaten İzmir Büyükşehir Belediyesi stratejik planlarında da yer alan bir yol. İkincisi Güzelbahçe sahil kesiminin, Karşıyaka'da, Bayraklı’da, Mithatpaşa’da ve Narlıdere Sahilevleri’nde olduğu gibi düzenleme yapılması üzerine bir proje. Fakat bunlarda bir eksik vardı, Büyükşehir Belediyesi körfezi Üçkuyular’a kadar planlamıştı, biz Güzelbahçe’deki eksik olan kıyı planlarını gerçekleştiriyoruz, meclisimizde bu konu konuşuldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi onaylayacak, sonra Bakanlık onaylayacak. Burada bazı yerler yıkılacak, buna belediyemiz kıyısında kiraya verdiği bazı tesisler de bunun içinde, bunlar halkın kullanacağı plaj haline getirilecek. Diğer proje de, Güzelbahçe’nin Bakanlık tarafından onaylanan, Ekonomi Üniversitesi tarafından inşaat ruhsatı almaya da çok yakın olunan alanın bir eğitim vadisi haline getirilmesidir. Bu da otobana bağlantı yapılarak Güzelbahçe’yi olumsuz etkilemeyecek şekilde, eğitimi de bir vadide birleştirecek bir planlamadır. Bu planı Güzelbahçe’deki şehir planlamacılarıyla birlikte yapacağız. Bir kişiye mahsus bir plan değil, vatandaş adına yapılan ve finansı kendi içinde olan bir plan bu. Bir de hastane projemiz var. Burada belediyeye ait arazide bir devlet hastanesinin yapılmasını öncelikli kabul ediyoruz. Bunun için de bir beklenti içinde değiliz. Yerimizi bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığı’na vereceğiz. Eğer burada minimum 100 yataklı bir hastane yapma koşulunu getirirlerse biz yerimizi bedelsiz olarak verip Güzelbahçe’de bir hastane yapılmasını sağlayacağız. Bununla birlikte birçok sosyal projelerimiz var. Ama Güzelbahçe için öncelikli gördüğümüz bu projelerdir.

Güzelbahçe sükûnet ve huzuruyla bilinen bir ilçe. Bu ilçeyi biraz daha hareketlendirmek ve gençler için cazibe merkezi haline getirmek adına projeleriniz var mı?

Bu konuda en büyük projemiz, yine Büyükşehir Belediyesi’nin planlarına aldığı, Güzelbahçe Belediye’sinin yaklaşık 600 dönümlük zeytinlik alanında düzenlenecek projedir. Yani yarımadanın girişinin aksındaki Güzelbahçe’de çatal biçiminde, bir tarafta Seferihisar, oradan da Meryem Ana’ya uzanan dini yol, bu tarafta da Çeşme yarımadasına, Karaburun’a uzanan yolun aksında bir bisiklet kampı, çocuk ve gençlik merkezleri, kamping alanlarıyla büyük bir projeyi kapsıyor. Büyükşehir Belediyesi bu projeyle ilgili proje detaylandırmasıyla ilgili yurtdışına teknik ekiplerini gönderdi. Gelecek süreçte burada Büyükşehir Belediyesi planlamaları yapacak, biz de kendilerine bu alanın tahsisini sağlayacağız.

“GÜZELBAHÇE PEK ÇOK AVANTAJA SAHİP BİR İLÇE”

İzmir’de yoğun bir göç dalgasıyla karşı karşıyayız. Güzelbahçe de bu göçün en yoğun yaşandığı ilçelerden biri. Güzelbahçe’nin bu yoğunluğu kaldırabilecek bir altyapıya sahip olduğunu düşünüyor musunuz?

Güzelbahçe mevcut imar planlarına göre yapılaşmalarını yaklaşık %80’in üzerinde tamamlamış durumda ve son 10 yılda ülkemizin dört bir yanından çok nitelikli bir göç almış durumda. Bunun birçok sebebi var. Güzelbahçe iklimi, havası, coğrafi konumu, devlet okulları ve özel okulların potansiyeli olmak üzere pek çok avantaja sahip bir ilçe. Onun için özellikle İstanbul’dan çok sayıda bölgemize taşınmış vatandaşımız var. Bu da devam edecek gibi gözüküyor. İstanbul’un yoğunluğundan kaçmak isteyenler, Güzelbahçe’nin düşük yoğunluktaki ve doğayla iç içe olan yaşantısıyla bundan sonraki yaşamlarını burada sürdürmek istiyorlar.

“NÜFUS ARTIŞI OLURKEN, YEŞİL ALAN ARTIŞI DA YAŞANIYOR”

Aynı zamanda bir peyzaj mimarı olarak, ilçe sınırlarınızda bulunan peyzaj ve rekreasyon alanlarını yeterli buluyor musunuz?

Görevi devraldığımda Güzelbahçe içinde belediye tarafından planlanmış ve oluşturulmuş yalnızca 15 bin metrekare yeşil alan vardı. Şu an bu yaklaşık 350 bin metrekareye çıktı. Kişi başına 15 metrekare aktif yeşil alanı yakalamış durumdayız. Bir de bu sürecin içinde birçok belediyede olmayan Yeşil Alanlar Stratejik Planımızı yaptık. Bunu da bir kitapçık haline getirdik. Güzelbahçe’de 2020 yılında hedef, kişi başına aktif yeşil alan miktarını 20 metrekarenin üzerine çıkartmaktı. Pasif alanlar; ormanlıklar, ağaçlandırma sahaları gibi alanlar bu 15 metrekarenin dışındadır. O alanları da işin içine kattığımızda Güzelbahçe’de kişi başına düşen yeşil alan hedeflediğimizin de çok üzerindedir. Yani Güzelbahçe aslında yeşil bir ilçedir, biz bu süreç içinde aktif alanları arttırdık. Yani bir yandan nüfus artışı olurken, aynı şekilde yeşil alan artışı da yaşanıyor bu bölgede. 2019’da planlanmış aktif yeşil alanımız 400 bin metrekareyi geçmiş olacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin başlattığı “Çiçek Gibi İzmir” kampanyasına belediye olarak siz de müdahil oldunuz. Bu kampanyadan biraz bahseder misiniz, devamı gelecek mi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri çok büyük çaba gösterip temizlik kampanyası başlattılar ve bunu her yerde yapmaya çalışıyorlar. Temel olarak burada aslında amaç belediyelerin sorumluluğunu biraz daha düşürerek, ilkokuldan itibaren vatandaşa temizlik bilincini yerleştirmek, kullanılan ürünlerin tekrar katma değer olarak sisteme dahil olması için geri dönüşüm sistemini daha çok geliştirmek ve en önemlisi kirletmeyen ya da kirlettiğinde kendi kapısının önünü temizleyen bir bilinç yerleştirmektir. Bu farkındalığı sağlamak için Büyükşehir Belediye Başkanımızın başlattığı bir kampanya olmasına rağmen, biz bu kampanyayı yaklaşık olarak 10 gün önce bölgemizde başlatmıştık. Tüm ofiste çalışan arkadaşlarımız, memurlarımız, müdürlerimiz, özellikle de doğalgazdan oluşan kirliliği yok etmek adına alana çıktık. Bu temizlik faaliyetimizi de sürdürüyoruz. Umarım buna halk da katılır.

“HALKA VERDİĞİMİZ YAŞAM BİLİNCİYLE TERCİH EDİLDİK”

Üç dönemdir oy oranınızı da koruyarak Belediye Başkanı olmanızı neye bağlıyorsunuz?

Biz öncelikle bölgede halka verdiğimiz yaşam bilinciyle tercih sebebi olmuş bir partiyiz. Bu partinin adayı olarak çıkmış belediye başkanlarıyız. Cumhuriyet Halk Partisinin gücü ve kendi kattıklarımızla bu süreci devam ettiriyoruz. Aslında rakiplerimizin aldığı oylar hep aynı, ama biz kendi içimizde bölünerek bu sürece giriyoruz. 31 Mart için Güzelbahçe’de bölünmediğimiz sol oylarla beraber üst düzey bir oy oranıyla seçildik. Bu durum kendi içimizdeki ve ittifak yaptığımız diğer parti gruplarıyla uyum içinde yaptığımız çalışmaların etkisiyle oluşmuştur.

En son Narlıdere’ye kadar uzatılan metro hattının Güzelbahçe’ye devam ettirilmesi konusunda Büyükşehir’e bir talebiniz olacak mı?

Ulaşım koordinasyon planlarında Güzelbahçe’ye bir metro projesi yok. Uzun yıllardır bir hafif raylı sistem projesi vardı. Geçtiğimiz haftalarda ulaştırmayla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nde odalar, sivil toplum kuruluşları ve ilçe belediyeleriyle yapılan toplantıda, Narlıdere metrosundan sonra Güzelbahçe’den geçen, Urla Yüksek Teknoloji Üniversitesi’ne kadar giden bir hafif raylı sistem projesi uzun vadede öngörüldü. Bir odamızın bu tarafta böyle bir sisteme ihtiyaç olmadığına dair bir açıklaması olmuş. Biz buna kesinlikle karşıyız. Belki bugün gerekli değil, ama uzun vadede çok gerekli olacak bir proje. Hatta ben bu konuyu bu dönemin ilk seçim bürosu açılışında vatandaşa ve dönemin Belediye Başkan Adayı olan Tunç Bey’e de iletmiştim.

“YARDIMLARIMIZDA DEVLETİN ÖNGÖRDÜĞÜ YARDIM VE İHTİYAÇ SINIRLARINA BAKMIYORUZ”

İlçenizde 3 tane otizm okulu var. Bu tarz sosyal belediyecilik anlayışını entegre edeceğiniz başka projeleriniz var mı?

Farkındalık oluşturan tüm gruplara karşı belediye olarak desteğimizi sürdürüyoruz. Bunlardan en önemlisi de otizm okullarıdır. Bunlardan kamu yararı belgesi almış ilki Anadolu Otizm Vakfı’dır. Bu vakfın oluşmasında Sayın Burhan Özfatura’nın çok emeği vardır. Eski Yelki belediye binasını biz o zaman verdik, otizmle de tanışmamız bu şekilde oldu. Aslında görülen üç otizm vakfı vardır, küçük birkaç tane de Güzelbahçe’nin içinde yenidoğan otizm okulları var. Otizmli çocuklar son günlerde yeni doğumlarla birlikte ciddi sayıda artış gösterdi. Biz bununla da kalmıyoruz, yaşlı bakımında yaşlılara hasta yatağı, bez, engelli vatandaşlarımıza tekerlekli sandalye gibi ihtiyaçları belediyemiz ve kent konseyleri engelliler meclisi olarak karşılıyoruz. Belediye olarak yardımlarımızda devletin öngördüğü yardım ve ihtiyaç sınırlarına bakmıyoruz.

Güzelbahçe özellikle imar planı açısından İzmir’in diğer ilçelerine nazaran daha düzenli biri ilçe. Yeni dönemde imar planıyla ilgili yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

Şu anki öngörülerde Güzelbahçe’de kentsel gelişim ve konut alanı olarak yeni bir yapılaşma düşünmüyoruz. Ama Güzelbahçe’ye üniversite ve yeni eğitim komplekslerinin gelmesi için bunun önünü açabilecek planlarımız var. Bir de Güzelbahçe’nin otoban çıkışında, Seferihisar üzerinde yıllardır tartışılan, bitmiş tarım bölgesi içerisinde, Güzelbahçe’nin de ticaretini götürebilecek alanda bir ticari merkez oluşturma dışında bizim öngörülü bir planımız yoktur.

“TİCARİ MERKEZ OLUŞTURUP YATIRIMCININ ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ”

Güzelbahçe mal ve hizmet alımları açısından merkezin dışında kalan bir ilçe. Sizin bu ilçede mal alımını kolaylaştırmak amacıyla ticaret ağını geliştirmek adına yapmayı planladığınız projeler var mı?

Güzelbahçe’de en önemli eksik bacalı bir sanayinin olmayışıdır. Güzelbahçe’nin sanayisini artık günübirlik turizm, restoranlarımız ve özel okullarımız almış durumda. Bir ticari merkez eksikliğimiz var. Bu konuda da bu planları başarabilirsek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle böyle bir ticari merkez oluşturup Güzelbahçeli ve dışarıdan gelecek yatırımcın önünü açacağız.

Güzelbahçe lokasyon olarak turizmin geliştiği yerlere yakın bir bölgede bulunuyor. Sizin bu ilçede de turizm faaliyetlerini arttıracak çalışmalarınız var mı?

Güzelbahçe tarihinden bu yana Klazomenai kültürü de dahil olmak üzere bir kentsel yerleşim alanı olmuş, yani genel bir ticaret alanı olmamış. Örneğin Urla iskele bölgesi, özellikle de bölgede üretilen şarap, pekmez, zeytinyağı gibi ürünlerin çıkış noktası olmuş ve bu bölgede bir yerleşim alanı olarak tasarlanmış. Bu vizyonu ve yapısı Güzelbahçe için uygunudur, daha fazla bir yapıyı taşımaya Güzelbahçe’nin ne gücü, ne coğrafi yapısı uygun değildir. Onun için bu vizyonla devam etmemiz daha doğru olur diye düşünüyorum.

“GÜZELBAHÇE, BELEDİYE BAŞKANININ GÜZELBAHÇELİ OLMASINI ÇOK ÖNEMSİYOR”

Doğup büyüdüğünüz yerde Belediye Başkanlığı yapmanın avantajları nelerdir?

Bu çok büyük bir avantaj. Şöyle bir avantaj, bir mahallede yaşıyorsunuz, o mahalleye her yeni giren insanı tanıma şansınız çok daha kolay, o sokağın geçmişini biliyorsunuz, halkın hassasiyetlerini biliyorsunuz. Bu durum avantaj sağladığı gibi sizin için çok büyük değer taşıyor. Benim Güzelbahçe’de çocukluğum, gençliğim var. Oradaki her bir varlığın, her bir taşın sizin için bir geçmişi var. Bu bence çok önemli. Bir belediye başkanı eğer bölgesini tanımıyorsa belli bir süresini orayı tanımakla geçirir ve görürler ki beş yıl çok çabuk bitiyor. İlk sene tebriklerle geçecek, ondan sonraki öngörüleri planlama safhası da çok fazla vakit alacak. Bunun içinde bütçesel zorlukları da kattıklarında zamanın yetmediğini görecekler. Bizler bölgesini iyi tanıyan, orada yetişmiş belediye başkanları olarak çok avantajlıyız. Bir avantaj da siyasi yönden var. Güzelbahçe, belediye başkanının Güzelbahçeli olmasını çok önemsiyor. Yeni süreçte, alınan göç ve değişen yapıyla artık bu önemli olmayabilir ama şimdiye dek bakıldığında burada adaylar buradan çıkmış insanlar arasından seçilir ve sonuçta seçimi kazanırlar.

Güzelbahçe pek çok vatandaşın hayvan sahibi olduğu bir ilçe. Sizin de hayvanlara çok önem verdiğiniz, ciddi bir hayvansever olduğunuz biliniyor. Bu konuda küçük dostlarımız için yapmayı planladığınız şeyler var mı?

Bugün bölgemizde bir işletmeyi ziyaret ettim. Özellikle dünyanın birçok yerinde akvaryumların arıtma sistemlerini kuran biri işletme. Daha sonra da Sokak Hayvanları Bakım Evimize gittim. Güzelbahçe için yeterli olmakla birlikte bu konuda kendimizi biraz daha geliştirmemiz gerekebilir. Ama bu konuda gerçekten fedakarca görev yapıyoruz. 5199 Sayılı Sokak Hayvanları Kanununa göre hareket etmek zorundayız. Bu konuda gerek biz gerek halkımız çok büyük fedakarlıklar yapıyor. Bu hayvanları sahiplenmeye çalışıyorlar, sahiplenemiyorlarsa sokakta bakmaya çalışıyorlar. Ama vatandaşta hayvan sevgisi ve o bilinci oluşturmak çok daha uzun vadeli bir iş. 5199’un Modern şartlara ve yaşam koşullarına göre yeniden revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda çok modern kentler var, modern kentleri kendimize örnek alıyorsak, bu bakımdan da örnek almamız lazım. Tabi ki hayvan hakları çok çok önemli, ama insanın yaşam standartlarına zarar veren uygulamaları düzeltebilecek tek şey var, o da kanunsal düzenlemeler. Kısırlaştırma faaliyetleri her yerde uygulanmadığı sürece belediyelerin işi çok zor. Biz Güzelbahçe’de yıllık olarak 1500 ile 2000 arası hayvanı kısırlaştırmamıza rağmen, bu popülasyon artışı devam etmekte. Hayvan itlafı yapmayalım, hayvanları sokaklardan uzaklaştırmayalım, ama buralardaki üremeleri de belirli bir kısımda durdurmamız lazım, çünkü bir kedi ve köpek en az 5-6 yavruyla gelecek yıla giriyor. Bu hayvanlar eğer sokakta yeterli bakıma uğramazsa doğal olarak ölüyorlar. Onun için kısırlaştırma, yapılması en elzem faaliyet.

Kazdağları ve Salda Gölü’nde arama çalışmaları için çok sayıda ağaç kesildi. Daha önce de bu tarz doğa katliamlarına tanık oluyorduk fakat son dönemlerde toplumsal bir tepki de görüyoruz. Siz son dönemde yaşanan bu çevre katliamları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sadece maden araması için faaliyet başlamamış, onun dışında bütün etütler yapılmış, binlerce ağaç kesilmiş, o safhaya gelinmeden belki engel olunabilirdi. Bölgemizde de çalışmakta olan bir altın madeni var, o da bölgemiz için elzem olan Çamlı Barajının oluşmasını engelliyor. Bizim için su yaşamsal bir faaliyet, benim için de en güzel su arazimdeki sudur. Yani İzmir’in suyu Gördes barajına göre planlanmış bir sudur. Tam verilerini bilmiyorum ama basından takip ettiğim kadarıyla Kazdağları’ndaki bu tahribatı 100 sene de dahi onarmamız çok zor. Milli bir değer olarak da çok büyük katkıları görülmeyen bu projenin ben de karşısındayım.

Yorumlar (0)
15°
açık
banner202