GİSP’DE GÜNDEM 30 EKİM İZMİR DEPREMİ

GİSP (Gayrimenkul için Strateji Platformu) İzmir Grubu 30 Ekim tarihinde Ege Denizi açıklarında meydana gelen İzmir depremi konusunu masaya yatırdı. GİSP İzmir Başkanı Şükrü Cem Akçay TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Yıldız ile düzenlediği online toplantıda bir araya geldi.

YAŞAM 04.12.2020, 12:59 ecem ata
GİSP’DE GÜNDEM 30 EKİM İZMİR DEPREMİ

GİSP İzmir Grubu 30 Ekim tarihinde İzmir’de can kaybı ve ağır hasarlara yol açan Ege Denizi Depremi hakkında görüşlerini ve olası İzmir Depremi hakkında bilgi almak üzere TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Yıldız’ı ağırladı.

Deprem Gerçeğinin unutulduğunu, depremi değil felaketi bekleyen bir ülke olduğumuzu dile getiren Aysun Yıldız, “Türkiye bir deprem ülkesi olup ülkemizde 17 kent, 80’i aşkın ilçe, 500’ü aşkın köy-yerleşim yeri doğrudan aktif fayların üzerinde yer almaktadır. Yaşadığımız kent İzmir ise sürekli belirttiğimiz üzere tektonik bir kent olup, birçok aktif fay kent yerleşim yeri içinden geçmektedir. Yaşadığımız kent İzmir dünyada deprem riski en yüksek kentler arasında yer almaktadır. Bu nedenle İzmir’de can ve mal kaybına neden olan yada olacak olan birincil afet türü deprem olarak belirlenmiştir.” dedi.

“FAY YASASI’NA EVET DİYORUZ”

Yürürlükte olan depreme güvenli yapılar oluşturmak için mevcut yapı denetim sisteminin son derece yetersiz olduğunu dile getiren Yıldız, “Güvenli yapı zeminde başlar. Yapı güvenliğinin denetim dışı olduğu ülkemizde, afet güvenli kaliteli bir yapı üretim ve denetiminin, jeoloji bilim ve uygulamalarının sürece dahil edilmesi ile başlayacağını unutulmamalıdır. Sağlam bina güvenilirliği belirlenmiş zeminde inşa edilir. Kentimizde inşa edilen binaların etkin bir kamusal denetim sistemi bulunmamaktadır. İzmir deprem üretme potansiyeline sahip 13 aktif fay ile çevrelenmiştir. Bu nedenle TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak gündeme gelen, Fay Yasasına ‘Evet’ diyoruz. Ancak, çıkarılması planlanan ve kısaca “FAY YASASI” olarak tanımlamakla birlikte, deprem, heyelan, çığ düşmesi ve sel gibi doğa kaynaklı olayların afete dönüşmemesi için yapılaşmaya getirilecek kısıtlamaları kapsayan ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlere Dair Kanun’da değişikliği içeren 9 adet önerimiz, belirtilen kanunlarda asgari düzeyde değişiklikleri beraberinde getirmediği sürece başarıya ulaşma şansı bulunmamaktadır. Ülkemizde, jeolojik yapısı nedeniyle, her zaman yıkıcı depremlerin yaşanabileceği gerçeğinden hareketle, ranta ve kaderciliğe teslim edilmiş anlayışla değil; insana, akla, bilime ve mühendisliğe önem veren politik tercih ve uygulamalar ile başta deprem olmak üzere afetlere karşı daha güvenli bir hale gelecektir.

Olası İzmir depremi ile ilgili olarak da bunlar ne yazık ki bilimsel temele dayanmayan haberler. İzmir'de 6 ve üzerinde büyüklüğe sahip deprem üretebilecek 13 aktif fay var. Ancak bu fayların ne zaman deprem üreteceklerini bilmiyoruz. Paleosismolojik çalışmalarla her bir fayın geçmişte hangi aralıklarla deprem ürettiğini belirleme ve bir sonraki üreteceği depremin aralığı için öngörü oluşturma şansımız var, fakat bu çalışmalar her bir fay için tamamlanmış değil. Ancak şunu biliyoruz, İzmir'de 7.2 büyüklüğüne varan bir deprem potansiyeli her an vardır ve biz hazırlığımızı buna göre yapmamız gerekir. Bu depremi üreten Sisam Fayı'na gelecek olursak, bu fayın daha büyük bir deprem üretmesi beklenmez, artçı depremlerle giderek sönümlenen bir seyri olacaktır. Diğer fayları tetiklediği yönünde de herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. İzmir'in yaşadığı en büyük depremlerden birine hep birlikte tanıklık ettik. Çok canımızı yitirdik, çok sayıda yaralımız oldu. Tüm bir kent olarak çok üzüldük belki de bu depremin psikolojik etkilerini belli bir süre daha üzerimizden atamayacağız. Ancak bu acıların tekrarlanmaması için kanun koyucusundan idarecisine, uygulayıcısından öznesine kadar herkesin üzerinde artık daha büyük bir sorumluluk var. Buna göre hareket etmeliyiz. ” şeklinde konuştu.

Depremden yaklaşık olarak bir ay önce GİSP İzmir Yuvarlak Masa Toplantısı’nda “Deprem Gerçeği ve İzmir’de Şehirleşme” konulu bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve Mülk Yönetim Danışmanı ve Eğitmen Bilge Beller Özçam, İzmir Ticaret Odası Şehircilik Danışmanı Dr. Hitay Baran ve TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Yıldız’ı ağırladıklarını dile getiren GİSP İzmir Grubu Başkanı Şükrü Cem Akçay ise deprem kenti İzmir’deki olması gereken şehirleşmeye bir kez daha vurgu yaptı. O günkü toplantıda Bilge Beller Özçam’ın söylediği şu sözleri de hatırlayacak olursak,“Büyük depremlerin hemen sonrasında tüketici alışkanlıklarında kısa süreli değişim görülüyor, depremin üzerinden bir süre geçtikten sonra eski alışkanlıklar tekrar devam ediyor. Kentsel dönüşüme genel olarak araziye, binaya, bağımsız bölüme ciddi değer katması beklentisi yükleniyor. Özellikle parsel bazlı dönüşümlerde diğer tüm olası getirileri süreç de önemini yitiriyor. Kentsel dönüşüm konularında günümüzde en önemli ve süreci etkileyen, tıkayan en kritik konu değer konusudur.” demişti. Ayrıca Dr. Hitay Baran’ın da dile getirdiği gibi, “1999 yılı Marmara depremi sonrasında çıkartılan deprem yönetmelikleri, yapı denetim kanunu vb. her şey tekil bina bazına yöneliktir. İmara esas jeolojik etüdlerin standardının belirlenmesi ve bunlar üzerinden imar planlarının yapılması ile ilgili yasal süreç maalesef 2008 -2014 yılları arasında gerçekleşti. Yıl 2020 İzmir’in diri fay haritası halen belirlenmedi ve planlara işlenmedi. Kentsel dönüşüme bakış açımız çok yanlış. İzmir’in bilimsel esaslara göre hazırlanmış jeolojik etüdlere bağlı olmayan Nazım İmar Planları üzerinde mevcut binayı yıkıp yeni bina yapmak kentsel dönüşüm anlamına gelmiyor. Kentsel dönüşümün olabilmesi için daha yaşanabilir bir yerleşim yaratma adına imar planı revizyonun alan ve bölge bazında gerçekleşiyor olması gerekiyor.” ifadeleri de bugün geçerliliğini koruyor. Bulunduğumuz noktada tekrar aynı acıların yaşanmaması adına uygulanmada olması gereken unsurları tekrarlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)
26°
parçalı bulutlu
banner202