Çağımızın vebası depresyon

Uzmanlar psikiyatrik rahatsızlıkların kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görüldüğünü belirtiyor. En çok görülen psikiyatrik rahatsızlığın depresyon olduğu saptandı.

Türkiye’de antidepresan kullanımının eskiye oranla arttığı biliniyor. Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Dr. Şahut Duran konuyla alakalı olarak, "Kadınlarda yaşam boyu psikiyatrik hastalık riski, erkeklere oranla 2 kat fazla. Depresyon yüzde 10 sıklıkla halen en yaygın ruh sağlığı hastalığı" ifadelerini kullandı.

İntihar sebepli ölümler arttı

Araştırmalara göre intihar edenlerin genelini genç nüfus oluşturuyor. İntihar sebepli ölüm vakaları günümüzde artmış durumda. Psikolojik rahatsızlıktan kaynaklı olan intiharlar için yapılan açıklamada, "Dünyada son 45 yılda intihar nedeniyle ölümler yüzde 60 arttı. Her yıl 1 milyondan fazla kişi intihar ederek ölüyor. İntihar ederek ölenlerin yüzde 70’inde depresyon olduğu biliniyor. Depresyon hastalarının yüzde 15’i intiharla ölüyor. Majör depresyon kişinin genel sağlık durumunu bozuyor, eşlik eden her türlü diğer sağlık sorunun daha kötüye gitmesine neden oluyor. Ayrıca Kaçak Bahis bireysel ve sosyal tüm etkinlik alanlarının zayıflamasına yol açıyor" ifadeleri kullanıldı.

Depresyon tedavisi mümkün bir rahatsızlık ancak doğru tedavi yönteminin uygulanması çok önemli. Kişiler kulaktan dolma bilgilerle hareket ettiğinde geri dönülmesi güç hasarlar meydana gelebiliyor. Uygulanan tedaviler hastanın durumu tespit edilip kişiye özel olmalıdır. Bu bilgiler ışığında yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

"Depresyonun çocuklarda görülme sıklığı yüzde 3-5. Ergenlerde görülme sıklığı ise yüzde 15-20 arasında değişiyor. Çocuklukta maruz kalınan, taciz, erken ebeveyn kaybı gibi kötü yaşam olaylarına maruz kalmak, ailesel yatkınlık ve çeşitli tıbbi hastalıklar buna yol açmaktadır. Depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Güncel tedavi kılavuzlarına göre tedavi yöntemi kişiye özel olarak planlanmalıdır. Burada hastalığın şiddeti, eşlik eden başka bir hastalık olup olmaması, önceki tedavi süreçleri, yineleme sayısı önemli göstergelerdir. Tedavi seçenekleri arasında başlıca, psikoterapi, farmakoterapi, elektrokonvulsif terapi sayılabilir."