CHP’Lİ BAKAN, “2 BİN YILLIK TARİH KADERİNE TERK EDİLEMEZ!”

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Konak'ta bulunan Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi’nin temelinden çıkan ve çürümeye bırakılan Antik Roma Dönemi kalıntılarını TBMM gündemine taşıdı.

POLİTİKA 14.10.2020, 13:23 Ecem Atabay
CHP’Lİ BAKAN, “2 BİN YILLIK TARİH KADERİNE TERK EDİLEMEZ!”

İzmir’in göbeğindeki tarihi alanın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yok edildiğini
belirten CHP’li Bakan, ''Yaklaşık 2 bin yıllık tarihe sahip olan Roma Hamamı ve tarihi
okulun kalıntıları kaderine terk edilmiş durumda! İzmir’in tarihine ışık tutacak bu alandaki
sazlıkların boyunun üç metreyi geçtiği, çok sayıda mini göletin oluştuğu ve çöp yığınlarının
biriktiği gözle görülüyor. Bakanlığın sorumsuzluğu nedeniyle bu tarihi alan İzmir’in utanç
kaynağı haline geldi” dedi.


Konak’ta bulunan ve mülkiyeti Vakıflar Müdürlüğü'ne ait olan 120 yıllık Kaptan Mustafa
Paşa İş Merkezi için 2016 yılında yap-işlet-devret modeliyle çalışmalara başlandı. İş
makineleriyle yapılan kazı çalışmaları sırasında binanın zemininde tarihi kalıntılara
rastlanıldı. Ortaya çıkan tarihi kalıntılarla ilgili İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulu; bölgede sondaj yapmış, kalıntıları incelemiş ve incelemeler sonucunda
kalıntıların Antik Roma dönemine ait liman, hamam yapısı ve okul olduğu sonucuna
ulaşmıştır. Söz konusu bölgedeki tarihi kalıntıların tümünün ortaya çıkarılabilmesi için de
Müze Müdürlüğü'nün uygun göreceği teknik ve yöntemlerle sondaj çalışmalarına parsel
bütününde devam edilmesi yönünde karar alınmıştır.


CHP’Lİ BAKAN, BAKANLIĞI GÖREVE ÇAĞIRDI!


Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi’nin 2016 yılında yıkıldığını ve binanın zemininde tarihi
kalıntılara rastlanılmasıyla inşaat çalışmalarının durdurulduğunu hatırlatan CHP’li Bakan,
“İnşaat çalışmaları tarihi kalıntıların bulunmasıyla durduruldu. Arkeologların yaptığı inceleme
sonucu bulunan tarihi kalıntıların milattan sonra 2’nci yüzyıldan kalma roma hamamı ve okul
olduğu ortaya çıktı. 2018’in Aralık ayında bu alan için soru önergesi verdik. Bakanlık, alanda
çalışmaların devam ettiğini ve sürecin Koruma Kurulu’nda değerlendirileceğini belirtti.
Ancak sürecin üzerinden geçen bu zaman zarfında alanla ilgili hiçbir şeyin yapılmadığını
görüyoruz. Bakanlık, İzmir’in tarihine ışık tutacak bu kalıntıları çürümeye terk edemez.
Bakanlığı göreve davet ediyorum. Bir an önce bu tarihi alanı İzmir’e kazandırmak
durumunda!” dedi.


“TARİHİ ALANIN ÇÖPLÜĞE DÖNDÜĞÜNÜ GÖRMEK UTANÇ VERİCİ!”


İzmir’in tarihsel ve arkeolojik değerleri ile çok özel bir kent olduğunu ve bu anlamda kent
içerisinde bulunan tescil edilmiş alanların korunması ve kente kazandırılmasının ayrı bir önem
taşıdığına dikkat çeken Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü: İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını
Koruma Bölge Kurulu, alandaki kalıntıların Smyrna Antik Kenti Limanı yerleşimi hakkında
da yeni tarihsel bilgiler verdiğini, bu nedenle yapının yerinde korunması gerektiğini
belirtmişti. Kurulun, tarihi yapının fiziksel, kimyasal ve biyolojik bozulmalara açık olduğunu
da vurgulamasına rağmen yaklaşık 4 yıldır alanla ilgili çözüme yönelik herhangi bir çalışma
başlatılmadı. Tarihi kalıntılar ise, önce suyla dolarken ardından da yosun topladı. Bu alan
İzmir valiliğin ve büyükşehir belediyesinin hemen arka sokağında yer alıyor. Yani şehir

merkezinin göbeğinde, İzmir limanı kıyısındaki tarihi Kemeraltı çarşısının içinde yer alan ve
yaklaşık 2 bin yıllık tarihi geçmişe sahip bu alanın sazlığa ve bataklığa teslim olduğunu
görmek çok üzücü. Üzücü olmasının yanı sıra utanç verici! Bakanlık İzmir’e böyle mi değer
veriyor?


“KENTİN TARİHİ BAKANLIK ELİYLE YOK EDİLİYOR!”


“Arkeolojik bir eser olan bu alanla ilgili uygulama sürecinin gerçekleşmemesi, alanı çöp,
moloz gibi atıklar ve yağmur gibi dış etkenlerin tahribatına açık hale getirmiştir” diyen
Bakan, “Bakanlık alanın olası tahribatına yönelik maalesef koruyucu hiçbir çalışmada
bulunmamıştır. Alana girilmemesi için yapılan koruyucu duvar bile en az 4 yerinden tahrip
edilmiş ve alan girişe açık hale gelmiştir. Bu hali bile vatandaş için tehlike arz ederken,
duvarda tahrip edilen kısımlar alanın çöplüğe dönüşmesine yol açmış durumda… İzmir’in
tarihi gözümüzün önünde bakanlık eliyle yok ediliyor! Bakanlık, geçtiğimiz yıllarda alandaki
suyu boşaltmaya başlıyor ancak rögarların tıkandığı gerekçesiyle tahliye işini yarım bırakıyor.
Bunun üzerine alandaki suyu görev kapsamında olmamasına rağmen İZSU'nun boşaltmasını
istiyor. Böyle bir şey olabilir mi? İZSU ise, suyu boşaltırken dikkat edilmesini; alanda
çukurun olduğunu ve çukurun çökme riski oluşturabileceği uyarısında bulunuyor. Ancak
uyarıya rağmen hala daha çukurun etrafında bir emniyet tedbiri yok” diye konuştu.


CHP’Lİ BAKAN KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI’NA SORDU:


CHP’li Bakan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a yanıtlaması için şu soruları
yöneltti: İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alınan
kararda belirtildiği gibi, bir dönemin sosyo-kültürel yaşamını göstermesi ve mevcut alanda
kompleks yapı olgusu olduğu anlaşılan ve ‘mutlak korunması gerekli alan’ olarak
değerlendirilen söz konusu alanda zemin suyunun giderilmesi ve diğer gerekli çalışmaların
başlanmasına rağmen sürecin ilerlememesinin nedeni nedir? Alandaki suyun İZSU tarafından
boşaltılması istenmiş ancak İZSU görevi olmadığı için bunu işlemi geri çevirmiştir. Buna
rağmen suyu boşaltma işleminin devam ettirilmesinin nedeni nedir?


İZSU görev kapsamında olmamasına rağmen suyu boşaltabileceğini ancak bir çukur olduğu
uyarısında bulunmuştur. Bu çukurun ise etrafından bir emniyet tedbirinin olmadığını
belirtmiştir. İZSU bir benzeri olan Basmane Çukuru'nda su boşaltımı için kazıklı sistem
uygulandığını da yetkililere aktarmıştır. Ancak hala daha su boşaltılamamıştır. Bu suyun
boşaltılması noktasında çukur dikkate alınmakta mıdır? Bu çukurdan kaynaklı olası çökme
riskine yönelik atılan adımlar nelerdir?


İzmir’in tarihine ışık tutacak nitelikte Antik Roma döneminden kalan yaklaşık bin 800 yıllık bu
alanın gün yüzüne çıkarılması için gerekli olan işlemlere başlanmadığı gibi alanda bulunan
tarihi varlıklar da suyun ve sazlıkların içinde çürümeye terk edilmiş durumdadır. Alanın terk
edilmiş bir vaziyette bırakılmasının nedeni nedir? Bu durum alandaki kalıntılara ne gibi
zararlar vermektedir? Buna yönelik hangi çalışmalar yapılmıştır?


İzmir Valiliği'nin ve büyükşehir belediyesinin hemen arka sokağında yer alan, şehir
merkezinin göbeğindeki ve İzmir limanı kıyısındaki tarihi Kemeraltı çarşısının içinde yer alan

bu alanın kaderine terk edilmiş ve atıl bir şekilde bırakılmasının İzmir'in turizmine etkisi
nedir? Bu konuda hangi çalışmalar yapılmıştır?
‘Mutlak korunması gerekli alan’ olarak değerlendirilen söz konusu tarihi alanın arkeolojik
çalışmalar tamamlandıktan sonra ne şekilde değerlendirilmesi öngörülmektedir?

Yorumlar (0)
22°
parçalı bulutlu
banner202