İzmir Barosu, İzmir Valiliği kararına dava açtı

Baronun, İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne sunduğu iptal talepli yazıda İçişleri Bakanlığı tarafında görevlerinden alınan Mardin, Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının yerine kayyum tayin edilmesi sonucunda yapılmak istenilen eylem ve gösterilerin Valilik kararıyla engellendiği belirtilerek, gösteri-miting ve ifade özgürlüğü konusunda milli ve evrensel mevzuat hatırlatıldı.

Olasılık üzerine hak kısıtlaması yapılamaz

İzmir Valiliği'nin aldığı kararda her ne kadar, yasaklanma gerekçesinde çeşitli şiddet içerebilecek eylemlerin yaşanabileceği ihtimalinden bahsedilse de, bu gerekçenin gözle görülür bir dayanağının olmadığını belirten İzmir Barosu'nun iptal talepli başvuru dilekçesinde herhangi bir varsayımdan Kaçak Bahis yola çıkılarak yurttaşların özgürlüklerinin kısıtlanmasının kabul edilemez bir tavır olduğuna dikkat çekildi. Doğacak olan tehlike ihtimalinin önlenmesinde özgürlüklerin kısıtlanması yerine, ihtiyaç duyulan güvenlik önlemlerinin alınmasının kamu görevi olduğu hatırlatıldı.

Yapılan idari çalışmanın "neden" unsuru açısından hukuk dışı olduğu vurgusunun yapıldığı dilekçede, birtakım olasılıklar silsilesinden bahsedilmesine karşın Valiliğin herhangi bir somut delil sunmadığı da ifade edildi. Alınan bu kararda kamu yararının gözetilmediği, hatta kamu yararına karşı çıkıldığını savunan İzmir Barosu, Anayasa kapsamında güvence altında tutulan etkinlikleri yasaklamanın idarenin görevleri arasında olmadığını, tam aksine; bu etkinliklerin güveni içerisinde geçmesi için kamusal yetkilerin kullanılması gerektiği açıklandı.