CHP'li Kadınlar Kemalpaşa’dan haykırdı: İstanbul Sözleşmesi yaşatır!

CHP Kadın Kolları, Kadın ve İnsan haklarını savunan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması yönünde çalışmalar yapılmasına karşı, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi.

GÜNDEM 13.08.2020, 12:06 Ecem Atabay
CHP'li Kadınlar Kemalpaşa’dan haykırdı: İstanbul Sözleşmesi yaşatır!

İzmir Kemalpaşa’da CHP Kemalpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanı Aysel Ablak,  ilçe kadın kolları yönetim
kurulu üyeleri ve CHP Kadın Kolları İlçe yönetiminin katılımıyla, CHP Kemalpaşa ilçe binasında yapılan
basın açıklamasıyla da “ İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” vurgusu yapıldı.  


CHP Kemalpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanı Aysel Ablak yaptığı basın açıklamasında “Türkiye’de sosyal
devlete ve adalete, ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Bugün ülkemizin
her bir köşesi işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik ve şiddet ile kaynarken, siyasi iktidar yangına benzin
dökecek kadar kontrolünü yitirmiş kararlar alıyor.


Bunun en akıl almaz örneğini de, İstanbul Sözleşmesi üzerinden kadınlara yönelik başlatılan
sistematik saldırılarda görüyoruz. Cumhuriyetimizin ilan edildiği tarihten bu yana, kadınlar olarak elde
ettiğimiz tüm haklar bir çırpıda elimizden alınmak isteniyor.


“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR!


Ülkemizde, kadınların hakları ne yazık ki uzun yıllardır yalnızca kağıt üzerinde var. Biz kadınlar elde
ettiğimiz haklarımızı bugün hayatın her alanında yaşamak istiyoruz. Erkek egemen iktidar ise hukuken
kazanılmış haklarımızı gasp ettiği yetmiyormuş gibi, şimdi de bu hakları tamamen ortadan kaldırmak
istiyor.


2011 yılında imzalanan ve kadına yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan
İstanbul Sözleşmesi, bugün uygulanıyor olsa birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı. Birçok kadın evde
ekonomik şiddet görmeyecekti; psikolojik şiddete uğrayıp susmayacaktı ve hatta bu yüzden hayatına
son vermeyecekti.

İstanbul Sözleşmesi’nin neden biz kadınlar için çok önemli olduğunu kavrayabilmek için öncelikle bu
sözleşmenin ne olup ne olmadığını bizi dinleyen tüm kadınların ve erkeklerin çok iyi anlaması ve
çevresindekilere anlatması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete
karşı devletin yapması gerekenleri içeren hukuki bir belgedir.İstanbul Sözleşmesi’nin 4 temel hedefi
vardır.


Birincisi; kadına karşı şiddetin önlenmesi için devletin tedbirler alması gerektiğine işaret
etmektedir.İkincisi; eğer kadına karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa
devletin kadınların hayatını korumak için etkin adımlar atmasını istemektedir. Devlete “6284 sayılı
kanunu uygula, kadınları aktif ve etkin koru” demektedir.Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse,
kadınlara zarar veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Devlete “Etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla” demektedir.Dördüncü ve son adımda ise Sözleşme
devlete kadınların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar

yapması gerektiğini işaret etmektedir.Özetle; İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin
sağlanmasını öngören ve kadına karşı sokakta ya da evde şiddetin önlenmesini amaçlayan hukuki bir
belgedir ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu sözleşmenin gereklerini yapmak zorundadır.
Birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi yuva yıkmıyor. Sözleşme, bir ailede şiddet gören kadın
varsa erkeğin cezalandırılması gerektiğini söylüyor.Hiçbir dine ya da kültüre aykırı kurallardan
bahsetmiyor; çünkü tüm kadınların şiddetten korunmasını amaçlıyor.Sözleşme; kadınların beyanı
nedeniyle erkekleri delilsiz olarak cezalandırmıyor. Sözleşmeye göre kadının beyanıyla yalnızca kadın
için acil koruma tedbirleri alınması öngörülüyor.


Türkiye’de boşanmalar aile içi şiddet ya da anlaşmazlık nedeniyle gerçekleşiyor; yine birilerinin iddia
ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi’nde boşanma kavramının geçtiği ya da ima edildiği tek bir satır
yok.Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştirmiyor; aksine hiç kimsenin cinsiyetinden ötürü ikinci sınıf insan
muamelesi görmemesini teminat altına alıyor.Erkekler, İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine,
sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler
rahatsız.Kısacası; İstanbul Sözleşmesi, rengi, dili, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü ne olursa olsun tüm
kadınların şiddet görmemesi için var. Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olabilmesi için var.
Avrupa’da dahi kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken; Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın kadınları
devrim niteliğinde atılımlara imza atarak erkek ile eşit şartlara kavuşmuş, hem siyasal hem soysal hem
de ekonomik hayatta haklarını almışlardı.Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1
Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın
gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun
uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor.Biz, bu sözün söylendiği
tarihten 97 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’ne
yönelik saldırılarla mücadele ediyoruz. Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet
değerlerine savaş açan bu erkek egemen iktidara karşı mücadelemiz artarak devam edecek ve
kazanan mutlaka biz olacağız.


Kadın mücadelesi yalnızca kadınların da mücadelesi değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve
uygulanmasını talep etmek, kadınlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan
hakkı mücadelesidir.İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan
hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ülkemizde tüm kadınlar
haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz.
Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Kadınların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her
alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.


Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz
kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanı, Sözleşme’yi
uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz.Cesaret biziz, azim biziz,
emek biziz, mücadele biziz. Biz kadınlarız; biz her iki kişiden biriyiz. Bu ülkenin onurlu ve mutlu
yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz.’’ dedi

Yorumlar (0)
19°
parçalı az bulutlu
banner202