Google Doktorluğu

Hepimizin malumu internetle beraber her sorunun cevabını Google’da arar olduk. Genel olarak faydası tartışmasız olsa da beraberinde hayatımıza yeni sorunlar ilave etti.

Eskiden bilgi kaynağı kitaplar, ansiklopediler, dergiler gibi basılı dökümanlardı. Yazılan eserler belli denetimlerden geçer, editöryal incelemeleri yapılır ve basılırdı. Bu arada tabi bir de yayınevinin ilgili materyalı basılmaya değer bulması gerekirdi. Hadi bu aşamaları atlattınız paranız var ve kitabınızı bastırdınız. O halde söylediklerinizin yazılı kanıtı olurdu ve ömür boyu doğrudan eleştiriye  açık kalmanızı sağlardı. Bütün bunlar ulaştığınız bilginin doğruluğunu bir dereceye kadar garanti ederdi.

İnternetle beraber işler değişti. Bütün bu eleme ve inceleme süreci ortadan kalktı. Bir konuda yazmak için ya da fikir söylemek için uzman olmanıza gerek yok. Biraz klavye kullanmanız yeterli. Herkes her konuda yazıyor. En kötü ihtimalle bir gün sonra siliyor. Bu durum hayatın her alanını etkiliyor. Bahçenizde çiçek yetiştirirken aldığınız yanlış bilgi en kötü ihtimalle çiçeğinizin kurumasına neden olur. Fakat iş sağlığa geldiğinde işler değişiyor.

Kulağınız mı ağırıyor? Açın Google’a yazın 150bin sonuç çıkıyor. Bel fıtığında sonuç  daha vahim 2.5milyon. Bin türlü neden ve bin türlü tedavi anlatılıyor. Herkes başından geçen bir şeyleri yazıyor. Bu arada tabi araya giren bir de şifacılar var. Kimi kulağınıza zeytinyağı damlatın diyor kimi yok zeytin ağacının yaprağını çiğneyin diyor. Bel fıtığı ile ilgili otomobil kaporta ustasından da nefesi kuvvetli (!) şahıslara kadar herkesin bir tedavi önerisi var. (Üzerine alternatif tedavi uygulanan bölge omurilikteki  vücudun tüm sinir demetlerinin bulunduğu yer!) Hastaneler bu şekilde haftalarca kendini tedavi etmeye çalışan insanlarla dolu. Maalesef bu durum kanser gibi bazı ciddi hastalıklarda tedavinin gecikmesine dahi neden oluyor. Devamında da hasta ve yakınının araştırdıkları hastalık tanısını koyması için hekimini ikna etme süreci geliyor.

Meme kanseri olan bir hastamın yakınına annesine biyopsi yapmam gerektiğini söylediğimde bana şiddetle karşı çıktı.  Bunun yanlış olduğunu öyle yaparsam kanserin yayılacağını söylüyordu. Bu kanıya nasıl vardığını sorunca bana internetten öğrendiğini söyledi. Dediği yere baktım bunu yazan bel fıtığından kansere, kısırlıktan körlüğe her şeyin çaresini bulmuş olan  bir amca! Hastaya kendi internet sitemi gösterdim, ben söyleyince değil söylediklerimi internet sitemde görünce ancak ikna oldu! Buna benzer pek çok örnek yaşanıyor.

İnterneti özellikle bu gibi konularda devlet eliyle denetlemek çok zor. Tabiki herhangi bir sorunda interneti karıştırmakta sıkıntı yok ama mutlaka kurumsal sitelerden bilgi almakta fayda var. Bloglardan ve hastaların kişisel deneyimlerinden uzak durulmalı.

Facebook / instagram / twitter :  @drcemalkara

kolaybet - liderbahis - makrobet - maksibet - mariobet